Mutlu yıllar!

Yılbaşlarında çok heyecanlı olurum hep, elimden geldiğince güzel geçmesini sağlar ve neşeli partiler isterim. Yeni bir yıl demek yeni başlangıçlar demek. Tabi bu yıl daha da güzel olacak benim için, 2013'e 2 kişi olarak gireceğim. Bebeğimin tekmeleri ve hareketleri dışarıdan da hissedilebilir olduğundan beri "göbeğime dokunma!" hareketim şiddetlenerek arttı :). Etrafımdan duyduğum kadarıyla da göbeğine dokunulmasından hoşlanmayan bir sürü hamile varmış, olmuş. Şu yeni yılda bir dileğim de bu olacak :) Şu tişörtten bulup almam lazım bir de.

Hepimiz için mutlu, sağlıklı, sevdiklerimizin yanında olacağımız, huzurlu ve paralı bir yıl olsun! :)

Göbeğime dokunma!!

Tabi ki problemim göbeğimin büyümesi değil. 5. ayın içinde olduğum şu dönemlerde göbeğim de iyice belirginleşmeye başladı haliyle :) Bebişimin hareketlerini de hissediyorum bir süredir. Her hareket edişinde, uzakta bile olsa bebeğimizin hareket ettiğini eşim de anlıyor, çünkü kıkırdıyorum. Evet, evet resmen her seferinde kıkırdıyorum. Hem mucizevi hem çok garip bir his. Beni mutlu ediyor ve şaşırtıyor. Neyse benim şu aralar sorunum; herkesin göbeğimi elleyebileceğini düşünmesi. Bundan gerçekten hiç hoşlanmıyorum. Çok yakınlarım hariç, göbeğime dokunulmasından nefret ediyorum diyebilirim. Hatta zaman zaman çok samimi arkadaşlarımın ya da ailemden birinin bile dokunması beni irrite ediyor. Sanırım böyle çok garip bir düşünce var. Madem hamile, göbek de belirginleşmiş, dokunabilirim düşüncesi. Bir kaç haftadır birkaç kişiyi bu yüzden uyarmak zorunda bile kaldım, lütfen göbeğime dokunmayın diye. Herhangi bir zamanda bir insanın vücuduna dokunmak hoş karşılanmıyorken, hamileyken bunu yapabileceklerini düşündüren nedir gerçekten anlamıyorum. Şu bebiş hareketleri mevzusuna tekrar değinmeden geçemeyeceğim. Hem sinirli halimi dağıtayım biraz da :) Evet, göbeğime dokunulması beni gerçekten kızdırıyor. :) Hamile ya da daha önce hamilelik geçirmiş arkadaşlar beni daha iyi anlayacaklardır sanırım :) Bebeğinizin ilk hareketlerini hissetmek gerçekten muhteşem bir şey. Tam anlamıyla ne olduğunun, durumun farkına varmanızı sağlıyor biraz da. Aman tanrım içimde gerçekten bir bebek var tepkisi :) 17-18.haftalarda ilk hareketlerini hissettiğim için biraz şanslıyım sanırım, sabırsızlıkla bekliyordum çünkü. Sorduğum kişilerde daha erken diyorlardı ama bebeğim annesini bekletmedi :)

Sakin Sakin :)

Ah ah şu süre zarfında sinir sahibi olmazsam başka zaman olmam herhalde. Hamilelik süresince etrafımdan negatif insanları uzaklaştırıyorum demiştim ya, çok bilenleri de uzaklaştırıyorum :) Bebeğimin cinsiyeti, koyacağım ismi, bebek arabası seçimine kadar bin tane soru soran ve aldığı cevabı beğenmeyince suratları değişen çok ilginç insanlar var. Ay yazık sen bilemezsin, sen beceremezsin, ben en iyisini bilirim, o öyle yapılmaz, çocuğa o isim koyulmaz diye açık açık söylemeseler de yüzlerinden okunabiliyor bunlar. Tabi hemen ters ters bakmaya başladığımdan pek bir şey söyleyemiyorlar :) Mükemmel anne-baba, mükemmel bebek, mükemmel bakım diye şeyler yok. Yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz bu dönemde sadece. Her bebek ve anne-baba ilişkisinin kendine özgü olduğuna inanmışımdır her zaman. Bu yüzden herkesin her söylediğini dinlememeye çalışıyorum, hele ki pozitif şeyler değillerse. Hamileliği olabildiğince stressiz geçirmenin birinci kuralı bu benim için. Tecrübelerinden yararlanmak istediğim insanları kendim seçmek yani. :) Çok ve boş konuşanlardan uzak duruyorum bu yüzden. Sormak istediğim ve aklıma takılan her şeyi zaten doktoruma soruyorum, fikirlerine güvendiğim insanlar da var etrafımda. Yardım istemeden, bir şey danışmadan kendi konuşmaya, karışmaya başlayan insanlardansa hep bir adım ötede durmuşumdur. Yarardan çok zarar verdiklerini düşünüyorum. Sizi strese sokmaları bir yana, kafanızı da karıştırabiliyorlar. Zaten bu dönemde bin tane korkuyla ve soruyla baş etmeye çalışıyorsunuz, bir de saçma sapan yorumlarla başa çıkmanız gerekiyor. Sanırım en çok bu yüzden seveceğiniz ve işini iyi yapan bir doktor bulmak en büyük sorunlardan biri. Her şeyi sorabileceğiniz, sıkılmadan dinleyecek, anlayacak ve cevap verebilecek biri olmalı. Çok konuşan ve öyle kötü olacak, böyle acı çekeceksin, şunu şöyle yap diye emir kipleriyle konuşan insanlara karşı savaşım (!) devam edecek :) Gerekirse de hiç düşünmeden tersleyeceğim sanırım. Kim olursa olsunlar. Unutmayın ki hamilelik döneminde en önemli şey annenin akıl ve beden sağlığı. Bunu anlamayacak insanlar da varsın olmasınlar etrafımızda. Olmamaları daha iyi :)

Hamilelik ve giyim

Evet, hamilelik beraberinde kıyafet sorununu getiriyor. En azından benim için öyle oldu. :) Normalde de bu konuda sıkıntılı bir insan olduğum için şimdi hamilelik dönemimde rahat ve beni bunaltmayacak kıyafetler bulmakta zorlanıyorum. Hamile giyim markalarından da istediğim şeyleri bulamıyorum ve bilenler hak verecektir ki fiyatları da oldukça pahalı. Çok kısa bir süre giyeceğim bir kıyafet için yüksek miktarlar ödemek istemiyorum. Diğer bir sorunda hamile kıyafetleri markalarının çoğunun 38 bedenden başlaması. 5 ayına girmiş bir hamileyim ama hala 36 bedenim, fazla kilo almadığım ve hamileliğim öncesinde de sağ olsun Dukan diyetiyle :) kilo verdiğim için formumu korumayı başarabildim. Göbeğim haricinde genişleyen bir yerim olmadı. Haliyle 38 beden hamile kıyafeti aldığımda içinde kayboluyorum, üzerimden dökülüyorlar. Bu kıyafet problemini ben, her zaman alışveriş ettiğim markalarla çözdüm. Etrafımda birçok hamile arkadaşım ve daha önce doğum yapmış arkadaşlarımın da tavsiyeleri bu yöndeydi. Bol kalıplı ürünleri tercih ediyorum. Tabi bunda kısa boylu olmamın da avantajları oluyor :) Uzun bir tunik altına kalın bir çorap giyip kıyafet problemimi halledebiliyorum. Hamile çorapları da yüksek fiyatlı diyorsanız size Penti'yi öneririm. Hamile çorapları sattığını bilmiyordum, hadi bir sorayım diye mağazasına girdiğimde öğrendim. Üretmeye yeni başlamışlar sanırım, hiçbir yerde reklamını görmemiştim. Fiyatlarının çok uygun olmasına bayıldım tabi :) Hemen birkaç tane çorap aldım. Büyük rahatlık sağlıyor. Hamileliğin ilk aylarında oldukça yorgun olacaksınız. Ancak bunu bahane edip süslenmeyi unutmayalım lütfen :) Ben unutmuyorum, haliyle hamileliğim daha güzel geçmesini sağlıyor. Kendimi güzel ve bakımlı görmek beni mutlu ediyor. Tabi bunun dışında negatif insanları da etrafımdan uzak tutuyorum. Sormak istediklerimi doktoruma soruyor ya da internetten araştırıyorum. Hamileyken etrafınızda "ay şöyle kötü olacak, böyle yorucu, uykusuz kalacaksın, heder olacaksın, ödem toplayacaksın" konuşmalarına izin vermezseniz daha mutlu oluyorsunuz :) Açıkcası ödem en korktuğum konulardan biriydi ama korktuğum gibi olmadı. Tabi bunun için dikkatli davranıyorum. Bol bol su içiyorum, yürüyorum, hareket ediyorum ve sanırım benim için en önemlisi; hemşire bir arkadaşımın tavsiyesiyle deniz tuzu kullanmaya başladım. Marketlerde satılan tuzları kullanmıyorum. Aktardan deniz tuzu alıp, öğüttürüyorum. Ödem problemi de yaşamıyorum. Neyse bundan sonraki günlerde de hamilelik tecrübelerimi ve kıyafet sorunları, çözümlerini paylaşmaya devam edeceğim. Bir kişiye bir yardımı olursa süper olur :)

3,5. ayımda gittiğim bir nikahta fotodaki kıyafetleri giydim. Çok basit siyah penye bir elbiseydi. Üzerine giydiğim leopar desenli peluş ceket ve takılarla abiye hale getirdim. :) Sevgiler herkese :)